Mersin’in akşamı, liman vinçlerinin turuncu siluetini gökyüzüne yapıştırır. Gündüz portakal bahçelerinde başına vuran kavurucu güneş, güneşin son kadehini denize dökerken narenciye kabuğu gibi yanık bir parıltı bırakır. İşte bu alacakaranlıkta, Adriyatik’ten kalkan eski bir yük gemisiyle Akdeniz’in kokusunu takip edip gelen bir kadın belirir: Mersin Bayan Escort Alessia. İtalya’nın Bari limanında martı çığlıklarıyla büyümüş bu bakır tenli kadın, iskelenin paslı demirine vuran turuncu ışıltıyı dudaklarına sürmüş gibidir; gülüşü, rıhtıma saçılan mandalina kabukları kadar ferah, bakışları liman fenerinin geceye yırttığı çizgi kadar keskindir.
Alessia’yı ilk Çamlıbel Balık Hali’nin merdivenlerinde görürsün. Elinde taze sardalya kâğıdı, diğer elinde ucuz bir limonata şişesi… “Burada tuz, şekerle evlenmiş” der; “dolci e salato” heceleri, öğütülmüş deniz tuzu gibi dilinin ucunda çatırdar. Sözleri bitmeden yanına sokulur, limonata şişesini sana uzatıp parmaklarını camın buğusuna yazar: Mersin Bayan Escort. Mürekkebe gerek olmayan bu ıslak harflerde, gecenin tamamı saklıdır.
Yürüyüşünüz Toroslar’dan inen hafif serin havayla tatlılaşan narenciye bahçelerinin kenarında başlar. Alessia avcuna aldığı birkaç bergamot çiçeğini ezip bileğinin iç yüzüne sürer; keskin ferahlık tenine bulaşır. Parmaklarını bileğine değdirdiğinde, portakal kabuğu yağının sıcak tıkırtısı iç damarlarına sızar. “Portakal geceleri yanar, duyuyor musun?” diye fısıldar; çene çizgisinde bıraktığı hafif ısırık, narenciye ateşini fitiller. O an “Mersin Bayan Escort” unvanının yalnız bedene değil, kokulara da hükmettiğini anlarsın.
Rıhtımdaki eski antrepolardan birine gizlenmiş loft daireye geçersiniz. Şehir ışıkları vinçlerin gölgesinde kırmızı‐turuncu akarken Alessia, gemilerden sökülmüş paslı feneri yakar; titrek ışık tenini bal rengine boyar. Üstündeki keten elbiseyi usulca sıyırır, göğüs kafesinden aşağı sızan ter damlası limon kabuğu şerbeti gibi kokar. İlk öpücüğü omzuna kondurur; deniz tuzu ve Mandalina reçeli karışımı tat, dudaklarını anında uyuşturur. Mersin Bayan Escort Alessia, tadın ve temasın arasındaki ince ipi ustalıkla gerer.
Onun ritmi, limana yanaşan konteyner gemisinin ağır dalgalanmasını taklit eder: önce yavaş ve derin, sonra vinç kancasının ansızın çözdüğü sürpriz hız. Parmak uçları karnında dalgalı rota çizer; avucu bel boşluğuna denk geldiğinde ağır yük boşalır gibi omurgana sıcak basınç salar. Her “tesoro” (hazinemsin) fısıltısında gövden Portakal kasaları gibi üst üste dizilir, ardından sarsılarak devrilir. Doruğa vardığında bacalardan çıkan buhar hışırtısı kulaklarında çınlar, Alessia göğsünü limonata şişesiyle serinletir; şişenin soğuk camı, teninde yanan ateşe nazik bir ceza keser.
Gecenin ilerleyen saatinde balkon demirine yaslanırsınız. Yaklaşan feribottan yayılan düdük sesi göğsünüzde titreşir; Alessia saçlarını savurup “Portakal kabuğunu ateşe atmazsan koku kaybolur” der. Avucuna birkaç kuru kabuk bırakıp çakmak çakar; minik alevden yükselen turunç esansı, rüzgârla karışıp saç tellerinize siner. O an “Mersin Bayan Escort” ifadesi, şehrin narenciye ruhuna damgalanır; portakal yangını kalbinizde sürekli yanar.
Şafak, Karaduvar çıkrıklarını pembe sisle örtünce Alessia bavuldan çıkardığı minik bakır portakal rendesini başucunuza bırakır. “Her seferinde biraz kabuk rendele, ateşi dirilt” notu düşer. Kapı kapanır ama odada hâlâ bergamot buharı ve tuzlu sardalya kokusu dönüp durur. Tüm gün limanda hangi vinç yük kaldırsın, hangi kamyon fren yapsın, kulağınıza Alessia’nın “dolci e salato” melodisi çalınır. Çünkü narenciye alacakaranlığının yanık ışıltısı artık damarlarınızdadır.
