Kızkalesi’nin manzarası gün batımında başka bir renge bürünür. Sahil boyunca yürüyen genç bir adam, kalenin karşısındaki kayalıklarda yalnız oturan bir kadını fark etti. Ayaklarını suya uzatmış, gözlerini dalgaların ritmine bırakmıştı. Adam yaklaştığında, kadın başını çevirdi ve sakince konuştu: “Ben Mersin Kırgız Escort Zarina. Denizin sesiyle konuşmayı severim, seninle de konuşmak isterim.”
Zarina’nın sesi yumuşak, bakışı ise davetkârdı. Adam, tereddütsüz yanına oturdu. Birlikte dalgaları izlemeye başladılar. İlk sözcüklerden itibaren aralarında garip bir uyum oluşmuştu. Zarina’nın anlatımı sade ama etkiliydi. Bu işi neden yaptığını, kendi seçimleriyle nasıl bu yolda yürüdüğünü net bir dille ifade ediyordu. Ne utanıyor ne de kendini gizliyordu. Onun özgüveni, adamın ona daha da yaklaşmasını sağladı.
Güneş yavaş yavaş denize gömülürken, Zarina’nın sesi dalgaların sesiyle iç içe geçti. Sohbet derinleştiğinde aralarındaki mesafe de yavaş yavaş azaldı. Zarina’nın teni kadar zihni de sıcaktı. Onunla birlikte olmak, sadece bedensel değil; içsel bir huzuru da beraberinde getiriyordu. Mersin Kırgız Escort olarak Zarina’nın farkı, duygulara dokunmayı bilmesiydi.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, birlikte yürüdükleri sahil sessizliğe büründü. Zarina’nın gözleri hâlâ denizi izliyordu ama artık yanında biriyle daha derin bakıyordu. O gece, Mersin’in kıyısında başlayan hikâye, iki yalnız ruhun dalgalarla birbirine karıştığı bir deneyime dönüştü.
Zarina’yla geçirdiğin gece, sadece bir sahil yürüyüşü değil; kendi içinde dalgalar yaratan bir huzurun sesi olur. Sessizliği onunla paylaş.
